SEBEPLERİN SEBEBİ ALLAHDIR
BEN ALLÂHIN KULUYUM.
Atılmış şeytandan Allâha sığınırım.
Rahmeti Her Şeyi Kapsayan , Çok
Rahmet Eden Allâhın adıyla.
(Kuran - 1 Fâtiha sûresi , Âyet 1) “Övgü , Evrenlerin türeteni (yetiştireni -
Rabbi) Allah içindir”.
Selâm (esenlik-sağ etme) yüce Allâhın rasûlu
Muhammedin üzerine olsun ve yüce Allâhın rahmeti ve O’nun bereketleri.
VARLIKLARIN VAR OLUŞUNA SEBEP OLAN SEBEPLERİN
, SEBEB EDENİ , (MÜSEBBİBUL ESBÂB) YÜCE ALLAHDIR
Kâinatta var olan her şey değişkendir. Değişken olan bu varlıklar dâimâ değişerek başka varlıkların varlığının sebebi olurlar. Hiçbir değişken varlık kendi varlığının var oluş sebebi değildir. Sonradan var olan varlıklar kendilerinin var olmalarına sebep olamazlar.
Meselâ başkası tarafından yapılmış
olan , var oluş sebebi başkası olan bir gemiyi düşünelim. Gemi kendi var
oluşunun sebebi değildir , kendi kendini var eden bir nesne değildir. Geminin
var oluş sebebi onu kullanmaya ihtiyaç duyan insanlardır.
Başka bir örnek olarak suyu
düşünelim , su kendi var oluşunun sebebi değildir , milyarlarca yıllık evrensel
oluşum aşamalarında milyonlarca derecelik sıcaklıkların etkisi altında hidrojen
ve oksijen denilen iki öğenin birleşmesi ile oluşmuştur. Hidrojen ve Oksijen de
, Evrenin milyarlarca yıl önceki yaratılışı aşamasında oluşmuş olabilir veyâ milyarlarca
yıllık evrensel oluşum aşamalarında , milyonlarca derecelik sıcaklıkların etkisi
altındaki dev yıldızların içinde Hidrojen veyâ Oksijen atomu hâline
gelmişlerdir. Onları var eden , kendilerinin dışındaki bir yaratılış sürecidir.
Bunlar da kendilerinin oluşum sebebi , var oluş sebebi değillerdir.
Bu örneklerde olduğu gibi , kâinattaki
hiçbir şey , kendi oluşumunun sebebi , kendi var oluşunun sebebi değildir.
Kâinattaki her şeyin varlığı , kendi
dışında olan , var edici , oluşturucu sebeplere muhtaçtır.
Öyleyse , bu değişken varlıkların
hepsinin , kendilerinden başka , var edici sebeplere muhtaç olmasına göre ,
değişken varlıklardan oluşan kâinât kendi var oluşunun sebebi olamaz.
Öyleyse , kâinât
, kendisini var edecek , değişken olmayan , sonsuz kararlılıkta bir var edici
sebebe muhtaçtır.
Eğer , kendisinin varlığı , sonsuz
kararlılıkta olan , varlığı değişken olmayan bir var edici sebep var olmasa , her
şeyin biri birinin sebebi olduğu sonu ve başı olmayan ezeli ve ebedi bir
dönüşüm süreci olmak zorunda olur.
Ezeli ve ebedi bir dönüşüm ise
değişken varlıkların doğasına aykırıdır. Buna rağmen bu sonsuz dönüşüm
sürecinin var olması durumunda , bu sürecin başlatanının ne olduğu sorusu cevap
bulamaz. Bu tür bir değişken sonsuzluk süreci olsa bu süreci başlatan bir
başlatıcı sebebe muhtaç olur. Başlatıcı sebep öyle bir sebep olmalıdır ki bu
değişim sürecinin ilk ve son halkası o olmalıdır. Eğer başlatıcı sebep , sonsuz
kararlılıkta olmayan , ilk ve son
kendisi olmayan , değişken bir başlatıcı olsa , bu başlatıcı sebepte bu değişim
sürecinin bir parçası olur. O da bu durumda kendisini var edecek değişken
olmayan , sonsuz kararlılıkta bir var edici sebebe muhtaç olur. Çünkü hiçbir
değişken varlık kendi var oluş sebebi olamaz , her değişken , kendisinden başka
bir var edici sebebe muhtaçtır var olmak için.
Sonuçta , varılan , zarûri ,
kaçınılmaz sonuç budur ki değişken varlıklardan oluşan kâinâtı var eden ,
değişken olmayan , ezeli ve ebedî olan , sonsuz kararlılıkta olan bir var edici
vardır. O değişken olmayan , ezelî ve ebedî olan , sonsuz kararlılıkta olan var
edici Tanrıdır. O , kendisinden başka tanrı olmayan yüce Allah’dır. Öyleyse O’na
inanın , O’na uyun.
Âyet = “…ve (Gerçeğe) İletme’ye uyan Sağ Olsun” (Kuran – 20 Tâhâ sûresi , Âyet 47)
Âyet = “Övgü , Evrenlerin türeteni (yetiştireni - Rabbi) Allah içindir”
(Kuran – 1 Fatiha sûresi , Âyet 1)
Yazar = Ali kenan Aydın
Konunun
ilk oluşturulma tarihi = 4 Temmuz 2012 Çarşamba (târihinden önce)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder