15 Ekim 2019 Salı

İslâmda ; Kur'an ve Hadisde evrensel şuur - 6 - Ben tanığım , Yüce Allah doğru dedi



KURAN VE HADİSDE EVRENSEL ŞUUR 6 - BEN TANIĞIM YÜCE ALLAH DOĞRU DEDİ



BEN ALLÂHIN KULUYUM.
Atılmış şeytandan Allâha sığınırım. 
Rahmeti Her Şeyi Kapsayan , Çok Rahmet Eden Allâhın adıyla.
(Kuran - 1 Fâtiha sûresi , Âyet 1) “Övgü , Evrenlerin türeteni (yetiştireni - Rabbi) Allah içindir”.   
Selâm (esenlik-sağ etme) yüce Allâhın rasûlu Muhammedin üzerine olsun ve yüce Allâhın rahmeti ve O’nun bereketleri. 

Görüntünün olası içeriÄŸi: yazı   

ÇAĞDAŞ BİR VELİNİN TANIKLIĞI

              Ben Allâhın kuluyum. Tanıklık ederim ki Kuran mûcizedir , Muhammed yüce Allâhın elçisidir , yüce Allah , elçisine bildirdiğinde = Kuran ve hadisde doğruyu bildirdi. İlim sâhipleri de tanıktır ki yüce Allah doğru dedi. 

KONUŞTUĞUM HAYVANLAR VE BİTKİ VE SÂİRE ŞEYLER

              Hayvanların konuştuğuna ben tanığım.  
              Hayvan konuşmalarından yetişkinlik çağında ilk tanık olduğumu hatırladığım , duvardan düşen bir kedinin miyavlamasından anne dediğini net olarak duymam oldu (kemerkaya).  
              Komşumuzun köpeği ,  sâhibini , onu yedirmediği için şikâyet etti (kemerkaya).  
              Köyde bir kuzunun susuzluktan şikâyet ettiğini duydum.  
              Bir bıldırcın onu salmamı istedi saldım , ona yavrularıyla geri gelmesini şart koştum , o mahalleden taşındık , yıllar sonra , tahminen 15 yıl sonra ,  bir takım bıldırcın beni buldu , kendilerini bana sundular , istemedim , ben sizin uçmanızı seviyorum uçun dedim gittiler. Hayvanın bu vefâlılığından hayâ ettim.  
              Bir çok defa serçelerle konuştum.  
              Yaşından büyük çocukların oyuna almadığı için yalnız kalan yeğenimin ağlaması sebebiyle onu avutmak için yanına gittiğimde bir serçeyi çağırdım geldi , onu sevdik uç dedim gitti.  
              Serçenin biri beni severken yaramaz bir arkadaş gelip onunla ilgilenmek istedi , serçeye onun üzerine sıç dedim sıçtı , o da ona vurdu , serçe düşüp öldü , ona uç dedim uçtu gitti , giderken  “ben ona sıçmak istememiştim” diyordu (Meydan).  
              GÜVERCİNLE KONUŞTUM , İBÂDETLERİNİ SORDUM “SUBHÂN ALLÂH” DERİZ DEDİ.  
              Çakalla konuştum (köy).  
              Ayılarla konuştum , bir ayı arkadaşım vardı , çoğu insandan edepli idi.  
              Ceylanla konuştum.  
              TAVŞANLARLA KONUŞTUM , ONLARDAN BİRİ , KENDİSİNİN , TAVŞANLAR ARASINDA , İNSANLAR ARASINDAKİ BİR PEYGAMBERİN DURUMU GİBİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ.  
              1300 kilometre uzunluğunda bir timsahla konuştum. 
              Övgü Allâha yetiştireni Evrenlerin. 
              Ot ile konuştum (Topkapı).  
              Rüzgâr ile konuştum.  
              Dalga ile konuştum (Endonezya).  
             Uzayda bir Burc (Galaksi) ile konuştum. 
             Övgü Allâha eğiteni Evrenlerin. 
             İnsan dışı yaratıklarla tekrar konuşursam yazmaya niyetliyim.   

ÇOCUKLUK HÂTIRASI , AKILLI HAYVANLAR. 

KARINCA TIBBI :

             Köydeki evimizin önünde idim , yaş 7-8 civârı , 40 yıl öncesi , 1970 yılı civârı ,  Oynayacak oyun arkadaşım yoktu o an için. Yerde kımıldamadan yatan karıncalar vardı. Bir müddet onlara baktım. Birkaç karınca geldi , her biri ağzına bir karınca aldı. Birisini tâkip ettim , helezon şeklinde bir yol edinip gidiyordu. Çıkamadığı bir yükseltiye gelince , ısrarla o yükseltiye çıkıp rotasından çıkmamakta devam ediyordu. Oraya çıkamadı ama ağzındaki karınca hareket etmeye başlamıştı. Yerde yatan karıncalara baktım , onlarda hiçbir hareket yoktu. Onların öldüğünü zannediyordum. Belli ki karıncalar insanların bilmediği bir tıp bilgisine sâhipler , çünkü böyle bir tedâvi yönteminin uygulandığını hiç duymadım.

SIĞIRIN GÖZ YAŞLARI : 

              Eskiden yaz aylarında köyde kalırdık. 1970 yılları civârı. O zamanlar evimizde , ahırımızda doğmuş , ahırımızda büyümüş bir sığırımız vardı. Bir gün paraya ihtiyaç duyuldu satıldı. O güne kadar hiçbir yabancının eline verilmemiş , boynuna ip takılmamış olan hayvan satıldığını , kesileceğini anladı. Ahırdan çıkarılıp evin önüne zorlamayla getirildi , hal bu ki çok uysaldı. Gitmemekte geri dönmekteki aşırı ısrarına dayanamadılar , geri dönmesine izin verdiler. Sığır ahıra geri döndü , ahırın yerlerini duvarlarını burnunu sürterek kokladı  ahırda koklamadığı yer , köşe kalmayana kadar çekilip çıkarılmasına razı olmadı. Çıkarken kapının kenarlarını ve yolları koklayarak evi önüne kadar geldi. Fakat o da ne , hayvan ömründe hiç girmediği halde eve girmeye ısrar ediyordu. Uzun uğraş ve münâzaralardan sonra eve girmesine izin verdiler. Eve girdi , orası toprak zeminli bir köy mutfağı idi. Hayvan aynı şekilde mutfağın her tarafını kokladı , belli ki bizim kokumuzu , kokluyordu. Bundan sonra çıkarmak mümkün oldu. Evin üst tarafına doğru giden yola girdiğinde , ben geçeceği yolda oturmuş onu bekliyordum. Yanıma geldiğinde gözlerinden yaşlar aktığını , ağladığını gördüm. Hiç şüphesiz bu hayvan , kendini insan zanneden bir çoklarından daha az hayvandı , akıllı olduğunda ise hiç şüphe yok. Anlaşılan hayvanlar zannettiğiniz kadar hayvan değiller , ya siz ! zannettiğiniz kadar insan mısınız ?!.
HİÇ ŞÜPHESİZ HAYVANLAR AKILI , ŞUURLULAR , ONLARIN AKILSIZ OLDUĞUNU ZANNEDENLERE GELİNCE , ONLARIN AKLI BİRAZ KIT , BUNDA HİÇ ŞÜPHE YOK.
Âyet  =  “…ve (Gerçeğe) İletme’ye uyan Sağ Olsun”  (Kuran – 20  Tâhâ sûresi , Âyet 47)
Âyet  =  “Övgü , Evrenlerin türeteni (yetiştireni - Rabbi) Allah içindir”  (Kuran – 1 Fatiha sûresi , Âyet 1)
Yazar = Ali kenan Aydın   
Konunun ilk oluşturulma tarihi = 4 Temmuz 2012 Çarşamba (târihinden önce oluşturuldu)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İSLAMDA ; KURAN VE HADİSDE EVRENSEL ŞUUR – 15- GÖKLER VE YER VE ONLARDAKİLER – CEHENNEM VE HER ŞEY

      İSLAMDA ; KURAN VE HADİSDE EVRENSEL ŞUUR – 15- GÖKLER VE YER VE ONLARDAKİLER – CEHENNEM VE HER ŞEY.   BEN ALLÂHIN KULUYUM. A...