KURAN VE
HADİSDE EVRENSEL ŞUUR 6 - BEN TANIĞIM YÜCE ALLAH DOĞRU DEDİ
BEN ALLÂHIN KULUYUM.
Atılmış şeytandan Allâha sığınırım.
Rahmeti Her Şeyi Kapsayan , Çok Rahmet Eden Allâhın adıyla.
(Kuran
- 1 Fâtiha sûresi , Âyet 1)
“Övgü , Evrenlerin
türeteni (yetiştireni - Rabbi) Allah içindir”.
Selâm (esenlik-sağ etme) yüce Allâhın rasûlu Muhammedin üzerine
olsun ve yüce Allâhın rahmeti ve O’nun bereketleri.
ÇAĞDAŞ BİR
VELİNİN TANIKLIĞI
Ben Allâhın kuluyum. Tanıklık
ederim ki Kuran mûcizedir , Muhammed yüce Allâhın elçisidir , yüce Allah , elçisine
bildirdiğinde = Kuran ve hadisde doğruyu bildirdi. İlim sâhipleri de tanıktır
ki yüce Allah doğru dedi.
KONUŞTUĞUM
HAYVANLAR VE BİTKİ VE SÂİRE ŞEYLER
Hayvanların konuştuğuna ben tanığım.
Hayvan konuşmalarından
yetişkinlik çağında ilk tanık olduğumu hatırladığım , duvardan düşen bir
kedinin miyavlamasından anne dediğini net olarak duymam oldu (kemerkaya).
Komşumuzun köpeği , sâhibini , onu yedirmediği için şikâyet etti
(kemerkaya).
Köyde bir kuzunun susuzluktan
şikâyet ettiğini duydum.
Bir bıldırcın onu salmamı istedi
saldım , ona yavrularıyla geri gelmesini şart koştum , o mahalleden taşındık ,
yıllar sonra , tahminen 15 yıl sonra ,
bir takım bıldırcın beni buldu , kendilerini bana sundular , istemedim ,
ben sizin uçmanızı seviyorum uçun dedim gittiler. Hayvanın bu vefâlılığından
hayâ ettim.
Bir çok defa serçelerle konuştum.
Yaşından büyük çocukların oyuna
almadığı için yalnız kalan yeğenimin ağlaması sebebiyle onu avutmak için yanına
gittiğimde bir serçeyi çağırdım geldi , onu sevdik uç dedim gitti.
Serçenin biri beni severken
yaramaz bir arkadaş gelip onunla ilgilenmek istedi , serçeye onun üzerine sıç
dedim sıçtı , o da ona vurdu , serçe düşüp öldü , ona uç dedim uçtu gitti ,
giderken “ben ona sıçmak istememiştim”
diyordu (Meydan).
GÜVERCİNLE KONUŞTUM ,
İBÂDETLERİNİ SORDUM “SUBHÂN ALLÂH” DERİZ DEDİ.
Çakalla konuştum (köy).
Ayılarla konuştum , bir ayı
arkadaşım vardı , çoğu insandan edepli idi.
Ceylanla konuştum.
TAVŞANLARLA KONUŞTUM , ONLARDAN
BİRİ , KENDİSİNİN , TAVŞANLAR ARASINDA , İNSANLAR ARASINDAKİ BİR PEYGAMBERİN
DURUMU GİBİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ.
1300 kilometre uzunluğunda bir
timsahla konuştum.
Övgü Allâha yetiştireni
Evrenlerin.
Ot ile konuştum (Topkapı).
Rüzgâr ile konuştum.
Dalga ile konuştum (Endonezya).
Uzayda bir Burc (Galaksi) ile
konuştum.
Övgü Allâha eğiteni
Evrenlerin.
İnsan dışı yaratıklarla tekrar
konuşursam yazmaya niyetliyim.
ÇOCUKLUK
HÂTIRASI , AKILLI HAYVANLAR.
KARINCA TIBBI
:
Köydeki evimizin önünde idim , yaş
7-8 civârı , 40 yıl öncesi , 1970 yılı civârı ,
Oynayacak oyun arkadaşım yoktu o an için. Yerde kımıldamadan yatan
karıncalar vardı. Bir müddet onlara baktım. Birkaç karınca geldi , her biri
ağzına bir karınca aldı. Birisini tâkip ettim , helezon şeklinde bir yol edinip
gidiyordu. Çıkamadığı bir yükseltiye gelince , ısrarla o yükseltiye çıkıp
rotasından çıkmamakta devam ediyordu. Oraya çıkamadı ama ağzındaki karınca
hareket etmeye başlamıştı. Yerde yatan karıncalara baktım , onlarda hiçbir
hareket yoktu. Onların öldüğünü zannediyordum. Belli ki karıncalar insanların
bilmediği bir tıp bilgisine sâhipler , çünkü böyle bir tedâvi yönteminin
uygulandığını hiç duymadım.
SIĞIRIN GÖZ
YAŞLARI :
Eskiden yaz aylarında köyde
kalırdık. 1970 yılları civârı. O zamanlar evimizde , ahırımızda doğmuş ,
ahırımızda büyümüş bir sığırımız vardı. Bir gün paraya ihtiyaç duyuldu satıldı.
O güne kadar hiçbir yabancının eline verilmemiş , boynuna ip takılmamış olan
hayvan satıldığını , kesileceğini anladı. Ahırdan çıkarılıp evin önüne
zorlamayla getirildi , hal bu ki çok uysaldı. Gitmemekte geri dönmekteki aşırı
ısrarına dayanamadılar , geri dönmesine izin verdiler. Sığır ahıra geri döndü ,
ahırın yerlerini duvarlarını burnunu sürterek kokladı ahırda koklamadığı yer , köşe kalmayana kadar
çekilip çıkarılmasına razı olmadı. Çıkarken kapının kenarlarını ve yolları
koklayarak evi önüne kadar geldi. Fakat o da ne , hayvan ömründe hiç girmediği
halde eve girmeye ısrar ediyordu. Uzun uğraş ve münâzaralardan sonra eve
girmesine izin verdiler. Eve girdi , orası toprak zeminli bir köy mutfağı idi.
Hayvan aynı şekilde mutfağın her tarafını kokladı , belli ki bizim kokumuzu ,
kokluyordu. Bundan sonra çıkarmak mümkün oldu. Evin üst tarafına doğru giden
yola girdiğinde , ben geçeceği yolda oturmuş onu bekliyordum. Yanıma geldiğinde
gözlerinden yaşlar aktığını , ağladığını gördüm. Hiç şüphesiz bu hayvan ,
kendini insan zanneden bir çoklarından daha az hayvandı , akıllı olduğunda ise
hiç şüphe yok. Anlaşılan hayvanlar zannettiğiniz kadar hayvan değiller , ya siz
! zannettiğiniz kadar insan mısınız ?!.
HİÇ
ŞÜPHESİZ HAYVANLAR AKILI , ŞUURLULAR , ONLARIN AKILSIZ OLDUĞUNU ZANNEDENLERE
GELİNCE , ONLARIN AKLI BİRAZ KIT , BUNDA HİÇ ŞÜPHE YOK.
Âyet = “…ve
(Gerçeğe) İletme’ye uyan Sağ Olsun” (Kuran –
20 Tâhâ sûresi , Âyet 47)
Âyet = “Övgü
, Evrenlerin türeteni (yetiştireni - Rabbi) Allah içindir” (Kuran – 1 Fatiha sûresi ,
Âyet 1)
Yazar = Ali
kenan Aydın
Konunun ilk oluşturulma
tarihi = 4
Temmuz 2012 Çarşamba (târihinden önce oluşturuldu)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder