12 Ağustos 2019 Pazartesi

Kur’an’da jinekoloji – Hamilelik mucizesi ALAK nedir



Kur’an’da jinekoloji – Hamilelik mucizesi ALAK nedir  


BEN ALLÂHIN KULUYUM.
Atılmış şeytandan Allâha sığınırım. 
Rahmeti Her Şeyi Kapsayan , Çok Rahmet Eden Allâhın adıyla.
(Kuran - 1 Fâtiha sûresi , Âyet 1) “Övgü , Evrenlerin türeteni (yetiştireni - Rabbi) Allah içindir”.   
Selâm (esenlik-sağ etme) yüce Allâhın rasûlu Muhammedin üzerine olsun ve yüce Allâhın rahmeti ve O’nun bereketleri. 

1 – NUTFE  = SIÇRANTI = ZİGOT

            Kuran insanın yaratılışından çokça bahsediyor. İnsanın konu edildiği ilk yaratılış , ilk insanın , insan neslinin atası olan , selam ona ve annemize , babamız Âdemin yaratılışı olarak anlatılır. İlk insanın yaratılışının ilk aşaması , topraktan yaratılıştır. Topraktan yaratılışın bir çok aşaması Kuranda bildirilir. İnsanın anne karnında yaratılışı ise yaratılışın ikinci aşamasıdır. Kuran bu konudan da çok bahsetmiş. Bu konudaki bir Kuran âyeti , Kuranın 23 numaralı sûresi olan Müminûn sûresinin 14 numaralı âyetidir. 
(Kuran – Sûre 23 Müminûn – Âyet 14) “Sonra yarattık NUTFEYİ (SIÇRANTIYI - ZİGOTU) ALAKA (ALÂKALI) (İLİŞİK) olarak böylece yarattık ALAKAYI (ALÂKALIYI) (İLİŞİK’İ)  MUDĞA (BİR ÇİĞNEM) olarak böylece yarattık MUDĞAYI (BİR ÇİĞNEMİ) KEMİKLER olarak , böylece giydirdik  KEMİKLERE ETİ  sonra İNŞÂ ETTİK ONU YARATILIŞIN BİR BAŞKASINA böylece mübârek oldu Allâh , en güzeli yaratanların”.      
             Bu âyette yüce Allahın , insanın yaratılışına dâir bildirdiği aşamaların hepsi birer mûcizedirler. Çünkü 1400 (bin dört yüz) yıldan önce indirelen Kuranın indirildiği dönemde insanın anne karnındaki var oluş aşamalarının her hangi birisi hakkında insanların bilgisi yokdu. Bu aşamalardan ilki olan NUTFE (ZİGOT) aşaması da Kuranın mûcizelerinden biridir. NUTFE , SIÇRANTI anlamındadır. Küçücük , mikroskopla ancak görülebilen gözle görünmeyen bir küçük damlacık olan NUTFE (ZİGOT) bölünerek çoğalır ve milimetre boyutunda  gözle zor görülecek kadar küçük bir hücre topluluğu olur , bu hücre topluluğu şeffaf küçücük bir SU SIÇRANTISI gibi bir yapıdadır.
NUTFE – ZİGOT - 1 –
6 KADEME resimleri -1   
FotoÄŸraf açıklaması yok. 
NUTFE – ZİGOT - 2 - 
6 KADEME resimleri -2 
Fotoğraf açıklaması yok.
NUTFE – ZİGOT – 3 - 
6 KADEME resimleri -3   
Görüntünün olası içeriÄŸi: yiyecek  
                  Çocuk olmaya aday , canlı hücrelerden oluşan bu SIÇRANTI aslen bir küçük sucuk olan meninin içinden ayrılan canlı bir su parçacığıdır. Gözle görülemeyecek kadar küçük , ancak Mikroskopla görülebilen bu küçücük su parçacığı anne adayının , bayanın yumurtasına girerek onu döller. Böylece ilk NUTFE (ZİGOT) bu birleşimle oluşur. DÖLLENMİŞ KADIN YUMURTASI NUTFEDİR. Bu yumurtacık gözle görülmeyecek kadar küçük şeffaf , küçük bir sucuktur. Bu küçük hücrecik daha sonra bölünerek çoğalır ve şeffaf bir hücre topluluğu olarak çoğalır. Bu hücre topluluğunun görünümü bir su sıçrantısı gibidir. Bu da NUTFE kelimesinin SIÇRANTI anlamında olmasına uygun bir oluşumdur. Öyleyse , şüphe yok ki , 1400 (bin dört yüz) yıldan daha uzun bir süre önce indirilen Kuran ,  çocuk oluşumu aşamalarından bir aşamanın , NUTFE (SIÇRANTI = ZİGOT) aşamasının varlığını bildirerek , Kuranın indirildiği çağda bilinmesi imkânsız bir haber veriyor. Öyleyse Kuran şüphesiz bir mûcizedir. Öyleyse Kuran şüphesiz yüce Allâhın kitabıdır. 

2 – ALAK = ALÂKALI = İLİŞİK

                 Anne karnında , İnsanın yaratılışı aşamalarından olan , NUTFE (SIÇRANTI = ZİGOT) aşamasından sonra gelen ALAK (ALÂKALI = İLİŞİK)  aşaması da Kuranın mûcizelerinden biridir. Alak kelimesi Türkçede de kullanılan , aslen Arapça bir fiil olan , alakalılık fiilinden üretilmiştir , alakalı , ilişik anlamındadır. İnsanın yaratılış aşamalarından olarak Alak (Alâkalı = İlişik) aşamasının Kuranda anılması bir mûcizedir. Zira insanın ana karnındaki yaratılış , gelişim aşamalarından birisi Alak (Alâkalı = İlişik) kelimesinin bildirdiği gibi Alâkalıllık , ilişiklik  aşamasıdır. Ayrıca ALAK (Alâkalı) (İlişik) aşamasının NUTFE (SIÇRANTI = ZİGOT) aşamasından sonra gelmesi de bir mûcizedir. Çağdaş bilimin tesbitlerine göre de NUTFE (SIÇRANTI = ZİGOT) aşamasından sonra gelen yaratılış aşaması ALAK (Alâkalı) (İlişik)  aşamasıdır.  Arapçadaki  Alak kelimesinin , Arapçada ad olarak kullanıldığı bir hayvan vardır , bu hayvan ise sülüktür. Araplar sülüğe Alak (Alâkalı = İlişik) derler. Dikkat edililirse , görüldüğü gibi sülüğün iki ucunda iki ağız kısmı var , bu aşamadaki embriyonun da iki ucunda iki ağız kısmı vardır.  
Sülük çizim resmi = ALAK.
6 KADEME resimleri -4  
FotoÄŸraf açıklaması yok. 
Sülük resmi = ALAK
6 KADEME resimleri -5 
Fotoğraf açıklaması yok.
                   Bilindiği gibi , sülük , canlılara yapışarak onların kanını emmesiyle bilinir. Anne karnındaki bebek oluşmadan önce , bebek olmaya aday olan yaratık da , anne rahminde büyümeye başlamadan önce , tıpkı sülük gibi ayrı bir varlık olarak başlar gelişimine. İlk aşamasında sperm ile , meni ile  döllenmiş bir kadın yumurtası yâni NUTFEDİR (SIÇRANTIDIR = ZİGOTTUR).  Bu yumurtacık anne rahminin duvarına yapışarak orada 1 (bir) santimetre boyutuna ulaştığında , bu aşamadan önce bağımsız , ilişkisiz bir yaşam sürerken , ALAK (Alâkalı) (İlişik) olur ve  anne kanından , anne kanını alabileceği damarlarla anneye bağlantılanarak ,  ALÂKALANMIŞ (İLİŞMİŞ) olarak beslenmeye başlar , tıpkı sülüğün yaptığı gibi. Sülük de yapıştığı canlının kanını , beslenmek istediği canlının vücûduna damar bağlantısı gibi bağlanmaya yarayan bir organı ile bağlanarak , ALÂKALANMIŞ (İLİŞMİŞ) olarak beslenir. Bu durum Kuranın mûcizesinin bir isbâtıdır. Anne karnındaki döllenmiş yumurtacık da aynı tarzda anne rahminin duvarına yapışarak , orada büyür ve damar bağlantısı ALÂKASI (İLİŞKİSİ) kurarak  anne kanı ile beslenir , gelişir , büyümeye başlar. Daha sonra gelişen , büyüyen bu yumurta ,büyümüş hâliyle ve  ALAK (Alâkalı) (İLİŞİK)  ve sonraki  aşamalarda embriyo olarak adlandırılır. Türkçede buna CENİN denir. Embriyonun (Ceninin) gelişim aşamalarının üçüncü haftasında embriyonun (ceninin) şekli bir sülük gibi olur. Dikkat edililirse , görüldüğü gibi sülüğün iki ucunda iki ağız kısmı var , embriyonun da iki ucunda iki ağız kısmı var. 
Anne karnındaki Embriyo – 3 haftalık = ALAK
6 KADEME resimleri -6  
FotoÄŸraf açıklaması yok. 
 Ana karnında bebeğin gelişim aşamaları – 3. HAFTA , Alttaki resimde , üstte , soldan üçüncü ALAK
6 KADEME resimleri -7 
Görüntünün olası içeriği: yazı
                  Bu haliyle embriyo (Cenin) , yapıştığı (İliştiği) bir canlının kanını emerek beslenen sülükten farksız bir biçimdedir. Hem kanını emdiği canlıdan ayrı bir canlı oluşu ile , hem kan ile  beslenmesi ile , hem de şekil olarak sülükten farksızdır. İşte bu gerçeğin bildirildiği Kuran , şüphesiz Evrenleri yaratan ve yöneten yüce Allâhın indirdiği , her şeyi bilenin indirdiği bir mûcize olduğunu böylece isbât eder. Öyleyse 1400 (bin dört yüz) sene önce bilinmeyen bu gerçeği bildiren Kuran şüphesiz mûcizedir , yüce Allâhın kitabıdır.

3 – MUDĞA = BİR ÇİĞNEM

                  İnsanın anne karnında yaratılışının aşamalarından  biri olan (BİR ÇİĞNEM) MUDĞA da Kuranın mûcizelerinden birisidir. ALAK (Alâkalı) (İLİŞİK) aşamasından sonra MUDĞA (ÇİĞNEM) aşamasının gelmesi de Kuranın mucizelerinden birisidir. Zîrâ Kuranın indiği çağda hâmilelik aşamaları hakkında bilgi olmadığı gibi hâmilelik aşamalarından ALAK (Alâkalı) (İLİŞİK) aşamasından sonra MUDĞA (BİR ÇİĞNEM) aşamasının geldiği de bilinmiyordu. MUDĞA , ÇİĞNEM anlamındadır. Sakız çiğneyen kişinin çiğnediği ve dişlediği , ısırdığı sakızın şekline bakarsanız , anne karnındaki bebek olmaya aday yaratığın Mudğa (bir çiğnem) olarak adlandırıldığı dönemindeki şekliyle aynı şekilde olduğunu görürsünüz. 
 
Çiğnenmiş dişlenmiş , ısırılmış sakız.

                  Anne karnındaki bebeğin gelişim aşamalarında ,  4. (dördüncü) haftadan  8. (sekizinci) haftasına kadar bebek adayı yaratık tam olarak çiğnenmiş ve dişlenmiş , ısırılmış sakız görünümündedir , yâni BİR ÇİĞNEM hâlindedir ,  yâni MUDĞA hâlindedir. 13’üncü haftaya kadar ise MUDĞA  (ÇİĞNEM) aşamasının bitişi ve yeni bir dönemin başlangıcına geçiş aşamasıdır ki bu bölüm de MUDĞA aşamasına dâhildir.
Anne karnında MUDĞA = BİR ÇİĞNEM aşamasındaki Embriyo (Cenin)
6 KADEME resimleri -8 
Fotoğraf açıklaması yok.
 Anne karnında MUDĞA = BİR ÇİĞNEM aşamasındaki Embriyo (Cenin). 4 – 5 – 6 ıncı haftalarda  
6 KADEME resimleri -9   
Görüntünün olası içeriği: yiyecek
Anne karnında MUDĞA = BİR ÇİĞNEM aşamasındaki Embriyo (Cenin). 7 – 8 inci haftalarda
6 KADEME resimleri -10  
Fotoğraf açıklaması yok.
                   Böylece , anne karnındaki bebeğin oluşum aşamalarından MUDĞÂ (BİR ÇİĞNEM) aşamasının  Kuranda bulunması , şüphesiz her şeyi bilen yüce Allâhın bir mûcizesidir.  İşte bu gerçeğin bildirildiği Kuran , böylece ,  şüphesiz Evrenleri yaratan ve yöneten yüce Allâhın indirdiği , her şeyi bilenin indirdiği bir mûcize olduğunu isbât eder. Öyleyse  , şüphesiz , 1400 (bin dört yüz) sene önce bilinmeyen bu gerçeği bildiren Kuran bir mûcizedir , yüce Allâhın kitabıdır.

4 – KEMİKLER

(Kuran – Sûre 23 Müminûn – Âyet 14) “Sonra yarattık NUTFEYİ (SIÇRANTIYI - ZİGOTU) ALAKA (ALÂKALI) (İLİŞİK) olarak böylece yarattık ALAKAYI (ALÂKALIYI) (İLİŞİK’İ)  MUDĞA (BİR ÇİĞNEM) olarak böylece yarattık MUDĞAYI (BİR ÇİĞNEMİ) KEMİKLER olarak , böylece giydirdik  KEMİKLERE ETİ  sonra İNŞÂ ETTİK ONU YARATILIŞIN BİR BAŞKASINA böylece mübârek oldu Allâh , en güzeli yaratanların”.      

                    İnsanın anne karnındaki gelişim aşamalarından , Kurân’ın bildirdiği mûcizelerden birisi de KEMİKLERİN oluşumudur. Anne karnındaki bebek adayı yaratık mudğa (bir çiğnem) hâlinden sonra insan olduğunu iyice belli eden düzgün bir şekil almaya başlar. Bu şekillenişin en önemli etkenlerinden birisi de kemiklerin oluşmaya başlamasının netleşmesi  ve kemik olmaya aday yapıların kemik dokusu hâline dönüşmeye başlamasıdır.  

                    Kemiklerin net olarak kalsiyum içerikli kemik dokusu olmaya başlamasının târihi , döllenmiş yumurtadan insan biçimine doğru giden yapının , embriyonun (Ceninin) 13 haftalık olmasından sonradır. Daha sonraki tüm aşamalarda , kemikleşme sürer , çocuk doğduğunda dâhi bu kemikleşme sürer. Yeni doğmuş çocukların iskeleti tam olarak kemik dokusu haline gelmeyi tamamlamadığı için çok hassastır çabuk kırılabilir , buna dikkat etmek gerekir. Kuranın bildirdiği kemikleşme aşaması , embriyonun mudğa (Çiğnem) devrinden sonrasıdır. Embriyonun Mudğa (Çiğnem) dönemi ise net olarak ilk 4. (dördüncü) haftadan başlayarak 8. (sekizinci) haftaya kadardır. Ancak bunun devâmındaki 4 hafta da bu aşamanın benzeri bir aşamadır ve tamamen mudğa , bir çiğnem yâni çiğnenmiş ve dişlenmiş , ısırılmış sakız görünümünden tam şekilli bir bebek görünümüne bu dönemde ulaşır. Bu sebeple bu dönem de mudğa (bir çiğnem) dönemi sayılır. 13. (on üçüncü) haftadan itibâren bebeğin el , kol , bacak , kafa ve gövde biçimi  iyice netleşir kemikleşmeye başlamanın vakti de bu vakittir.  

                      Kur’an’ın bildirdiği gibi mudğa (Çiğnem) döneminden sonra 13. (on üçüncü) haftadan itibâren kemik adayı vücut yapıları  , kemik dokusu olmaya başlar. Böylece , Kuranın bildirdiği , anne karnındaki bebeğin oluşum aşamalarından olan MUDĞA (BİR ÇİĞNEM) aşamasından sonra KEMİKLERİN oluşmaya başladığı bilgisi , Kuranın mûcizelerinden birisidir. MUDĞA (BİR ÇİĞNEM)  aşamasından sonra , MUDĞA (BİR ÇİĞNEM) aşamasının bitişinden sonra ve çocuğun şekillenmesinin netleştiği dönem olan bu dönemin , KEMİKLERİN kemik dokusu olmaya başlamasının vaktinin 13 üncü haftadan sonrası olduğunu konusundaki bir ingilizce yazı ve yazının adresi = Bone Development During Fetal Development http://www.livestrong.com/article/36711-bone-development-during-fetal-development/   

                     Anne karnındaki bebek gelişiminin aşamalarının ve kemik oluşumunun başlangıcının bilinmediği , çağımızda bilinen kadar ileri bir bilimsel bir bilgiye sâhip olunmayan bir asırda , 1400 yıl önce indirilen Kur’an’da bu bilginin bulunması kesin olarak isbât eder ki Kuran bir mûcizedir. Bâzı akıl yoksunlarının dediği gibi Kur’an’ı salat ve selâm ona yüce Allâhın elçisi Muhammed uydurmadı. Çünkü o okumayı ve yazmayı dâhi bilmeyen bir toplumun aynı durumdaki bir ferdi idi. Kuranın matematik mûcizelerinin yazıcısı ya da bilimsel mûcizelerinin yazıcısı elbette bu toplumun her hangi bir ferdi ya da o çağda yaşayan her hangi bir toplumun ferdi ya da kurumu olamaz. Çünkü Kuranın bildirdiklerinin pek çoğu ancak günümüzün bilimi ile bilinen gerçeklerdir. Öyleyse hiç şüphesiz Kur’an’ı her şeyi bilen yüce Allâh indirdi. Öyleyse ona ve gönderdiği elçiye ve ona indirdiği kitaba inanın ve uyun ki , uyarıldığınız cehennemden kurtulun ve müjdelendiğiniz cenneti kazanın. 

5 – ET  

                      Bu mûcizelerden birisi de ET oluşumudur. Anne karnındaki bebeğin gelişiminin ilk döneminde bebek bedeninde ET  yoktur. Bu dönemdeki vucüt , soğuyunca katılaşan et suyu kıvâmında ve görünüşünde şeffaf bir pelte hâlindedir. 
BEBEĞİN İLK OLUŞUM AŞAMALARINDAKİ ŞEFFAF YAPISININ RESİMLERİ
6 KADEME resimleri -11
Görüntünün olası içeriÄŸi: yazı  
6 KADEME resimleri – 12
FotoÄŸraf açıklaması yok. 
6 KADEME resimleri -13
FotoÄŸraf açıklaması yok.  
6 KADEME resimleri -14
Görüntünün olası içeriÄŸi: bir veya daha fazla kiÅŸi 
6 KADEME resimleri -15 
Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi
KARACİĞER DIŞARDAN GÖRÜNÜYOR
6 KADEME resimleri -16
FotoÄŸraf açıklaması yok. 
6 KADEME resimleri -17
Görüntünün olası içeriği: yazı

SEKİZ HAFTALIK KÜRTAJ
6 KADEME resimleri -18
Görüntünün olası içeriği: yiyecek
VUCÛDUN İÇİNDEKİ KEMİK VE DAMARLAR GÖRÜNÜYOR
6 KADEME resimleri -19
 Görüntünün olası içeriÄŸi: bir veya daha fazla kiÅŸi ve yazı
                     Vucüt ana maddesini oluşturan bu pelte yapı , KEMİKLERİN oluşumundan sonra renk ve katılığını değiştirmeye başlar , böylece ET oluşumu süreci başlamış olur. Bu oluşumun vakti KEMİK oluşumundan sonra , hâmileliğin 25’inci haftasından itibâren , bebek 6 aylık olduktan sonradır. Kemik oluşumundan sonra kas oluşumunun başladığı aynı kaynaktaki İngilizce yazıda birinci paragrafta var.
28’inci ve 29’uncu haftalardan itibâren , 7’inci aydan itibâren vücut dokuları yağ depolamaya başlar ve böylece ET oluşumu hızlanır. ET oluşumu 32 ve 33’üncü haftalarda , bebek 8 aylıkken  iyice belirginleşir ve daha önce çok açık kırmızı bir renk olan vucut görünümü pembeleşir ve bebeğin kilo artışı , ET oluşumu iyice artar. Böylece ET oluşumu vucûdun yağ depolamasıyla birlikte doğuma kadar sürer ve doğumdan sonra da devâm eder. Kuranın bildirdiği gibi önce KEMİK oluşumunun başlaması , ardından ET oluşumunun başlaması Kuranın mûcizelerinden birisi. Çünkü bebek oluşum aşamaları hakkındaki bu bilgiler Kuranın indirildiği çağdan beri , çağımıza kadar bilinmiyordu. Bebeğin oluşum aşamaları gelişen bilim ve teknolojinin etkisi ile ancak çağımızda öğrenilebilmiştir. Öyleyse şüphesiz bir gerçektir ki , Kuran bir mûcizedir ve yüce Allâhın kitabıdır. Ona uymayan onun bildirdiği gibi ebedî kaybedişi , ebedî mutsuzluğu kazanır , Ona uyan onun bildirdiği gibi ebedî kurtuluşu , ebedî mutluluğu kazanır.  

6 - SONRAKİ YARATILIŞ = BİR BAŞKA YARATILIŞ = ÇOCUKLUK

                      Bu âyette yüce Allahın , insanın yaratılışına dâir bildirdiği aşamaların hepsi birer mûcizedirler. Bu mûcizeler 5 kelime ile bildirilen 5 aded mûcizedirler. Yüce Allâhın herkese açık ettiği 6’ncı mûcizesi ise , anne karnındaki yaratılış mûcizesinin devâmı olan , BİR BAŞKA YARATILIŞ olarak anılan , çocukluktaki büyümedir.  Bu büyüme herkese mâlum olduğu için çok açık bir mûcizedir. Çocukların boylarının uzaması ve organlarının görünür tarzda büyümesi , değişmesi , ergenliğe giriş ve ergenlik değişimleri bu açık yaratılış mûcizesinin devâmıdır. Bu mûcizenin bilimsel olarak bilinen yânı ise âyetin diğer bir mûcizesidir. Çocukluk döneminde , anne karnında süren yaratılış aşamaları devâm eder. Meselâ , çocukların kemikleri yeni doğduklarında henüz tam olgunlaşmamıştır , yaratılışını tamamlamamıştır. Çocuğun kemikleri tamâmen sertleşmemiştir , yumuşaktır , bu sebeple tez kırılabilir , buna dikkat etmeli. Cansız bilinmesine rağmen çocuğun kemikleri canlıdır , çünkü büyümeye devam eder. Buna benzer olarak tüm organlarda gelişmeler sürer , bu durum yaratılışın devâm edişidir. Bu durum da Kuranın bir mûcizesidir. Zîrâ çocuğun yaratılışının doğumdan sonra sürdüğü bilgisi , çocuğun yaratılışının içsel olarak devâm edişi yönüyle geçmişte bilinmeyen , çağımızda öğrenilen bir bilgidir. ÖYLEYSE ,  BİR SU SIÇRANTISINDAN , NUTFEDEN ÇOCUK DENEN HÂRİKAYI YARATAN VE ONU OLGUN BİR İNSAN YAPAN YÜCE ALLAH NE MÜBÂREKTİR.
(Kuran – Sûre 23 Müminûn – Âyet 14)  
“Sonra yarattık NUTFEYİ (SIÇRANTIYI - ZİGOTU) ALAKA (ALÂKALI) (İLİŞİK) olarak böylece yarattık ALAKA’YI (ALÂKALIYI) (İLİŞİK’İ) MUDĞA (BİR ÇİĞNEM) olarak böylece yarattık MUDĞAYI (BİR ÇİĞNEMİ) KEMİKLER olarak böylece giydirdik  KEMİKLERE ETİ  sonra İNŞÂ ETTİK ONU YARATILIŞIN BİR BAŞKASINA böylece mübârek oldu Allâh , en yakışanı yaratanların”.  
6 KADEME resimleri -20   
Görüntünün olası içeriÄŸi: 1 kiÅŸi, yakın çekim 
6 KADEME resimleri -21
Görüntünün olası içeriÄŸi: bir veya daha fazla kiÅŸi ve yakın çekim 
6 KADEME resimleri -22 
Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, yakın çekim

Âyet  =  “…ve (Gerçeğe) İletme’ye uyan Sağ Olsun”  (Kuran – 20  Tâhâ sûresi , Âyet 47)
Âyet  =  “Övgü , Evrenlerin türeteni (yetiştireni - Rabbi) Allah içindir”  (Kuran – 1 Fatiha sûresi , Âyet 1)
Yazar = Ali kenan Aydın   
Konunun ilk oluşturulma tarihi = 6 ‎Aralık ‎2012 ‎Perşembe (Târihi veyâ daha önce)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İSLAMDA ; KURAN VE HADİSDE EVRENSEL ŞUUR – 15- GÖKLER VE YER VE ONLARDAKİLER – CEHENNEM VE HER ŞEY

      İSLAMDA ; KURAN VE HADİSDE EVRENSEL ŞUUR – 15- GÖKLER VE YER VE ONLARDAKİLER – CEHENNEM VE HER ŞEY.   BEN ALLÂHIN KULUYUM. A...