MEZHEP
SAPIKLIKLARI - “PEYGAMBERLER GÜNÂHSIZDIR”
İNANCI İSLÂM İNANCI DEĞİLDİR
KURANDA
PEYGAMBERLERİN GÜNAHLARI = 1
BEN ALLÂHIN KULUYUM.
Atılmış şeytandan Allâha sığınırım.
Rahmeti Her Şeyi Kapsayan , Çok Rahmet Eden Allâhın adıyla.
(Kuran
- 1 Fâtiha sûresi , Âyet 1)
“Övgü ,
Evrenlerin türeteni (yetiştireni-rabbi) Allah içindir”.
Selâm (esenlik-sağ etme) yüce Allâhın rasûlu Muhammedin üzerine
olsun ve yüce Allâhın rahmeti ve O’nun bereketleri.
Peygamberlerin "İsmet" yâni "günahdan
korunmuşluk" sıfatı yoktur
Yüce Allahdan herkes için doğruya iletme , hidâyet dilerim. Bâzı
konulardaki yanlışlar , çok yaygın olduğu için , bilenlerden öğrenmek zorunda
kalan halkın bilmemesi mâzeret olabilir. Bu konu da yaygın olarak yanlış
bilinen konulardandır. Öğrenmeye çalışmak şartıyla , bilmeyenler mâzeretlidirler.
Müslüman toplumlar , inanç ve amel bakımından iki ana grupturlar. SÜNNÎ
VE Şİİ. Bunların ikisinin de çeşitli mezhepleri ve tarikatları var. Mezheplerin
ve tarikatların da çeşitli cemâatleri var. Böylece bölünmüş olan Müslümanlar
düşmanlarının oyuncağı olmuş durumdalar. İslâmın
insanlar için kaynağı yüce Allâhın bildirmesidir. Yüce Allâh’ın bildirdiklerini
, tüm peygamberler öğrettiği gibi , son peygamberimiz olan Muhammed de bize
öğretti. Salat ve selâm Ona ve Onlara. Çağımızda bu bilginin kaynağı gene
Odur ve ondan bize ulaşan Kuran bilgisi
ve Kurana uygun hadis ile bilinen bilgidir.
Bu delilli İslâm bilgisindeki eksiklikler , bozukluklar Müslümanların
bölünmesine sebep olduğu gibi , bu bozukluklardan kurtulmak için , yüce Allâh’ın ras’ulünün öğrettiği doğru bilgi
ile , Kuran ve Kurana uygun hadis delilleri ile İslâmın bilinmesi ve Müslümanların
birleşmesi mümkün olur. Böylece , yüce Allâhın emrettiği ve yüce Allâhın rasûlü Muhammedin yaptığı gibi
TEK İSLÂM DEVLETİ oluşabilir.
Yüce Allâhın rasûlü Muhammedin öğrettiği gibi , İSLÂM DEVLETİ
İLE YAŞANAN BİR İSLÂMDAN BAŞKA BİR İSLÂM , BAŞKA BİR ÎMAN ARAYANLAR , ALLAHSIZ
VE PEYGAMBERSİZ BİR İSLÂM ARAYAN KÂFİRLERDİR. Öyleyse peygamberin
bildirdiği İslâmı , delilli olarak öğrenmek için çalışmak tüm Müslümanlara ,
îmânın şartı olan bir farzdır. Doğru bilgiyi , delilli bilgiyi aramayan yanlış
bilgiye kâfirliğe râzı olmuş bir kâfir olur.
Yüce Allâh ve rasûlü Muhammed
bilgiyi emretmiş , cehâletin kâfirlik olduğunu bildirmiş. Hal bu ki Müslüman
toplumlar , içten ve dıştan , münâfık ve kâfir aldatmaları ile bu çabadan uzak
, bol ateş içeren , kâfirlikten ibâret inanış , söz ve eylemler ile şaşkınlık
içindedirler. Müslümanlar binlerce küçük ve farklı din grupları olmuşlar.
ÇÂRE , YÜCE ALLÂHIN BİLDİRDİĞİ GİBİ ÎMAN ETMEKTİR. ÇÂRE İSLÂM DEVLETİ
İLE YAŞANAN PEYGAMBER SÜNNETİNE VE KURANA , YÂNİ İSLAMIN DEVLET OLARAK
YAŞANMASINA DÖNMEKTİR. Kendinde ve toplumunda yüce Allâhın egemenliğini ,
yâni İSLÂM DEVLETİ İLE YAŞANAN İSLÂMI
kabul etmeyen Müslüman değildir.
Yüce Allâhın mülkü olan , kendisinde ve evrende her hangi bir şeyde ,
yüce Allâha âit olan egemenlik hakkına başkasını ortak eden MÜŞRİKTİR. MÜŞRİK
kelimesi ortak eden anlamındadır. Kişi kendini dâhi kendinde veyâ herhangi bir
şeyde , yüce Allâhın bildirdiğine aykırı olarak hak sâhibi kabul edemez , eğer
ederse , YÜCE ALLÂHIN MÜLKÜNE ORTAK ETTİĞİ HER NE İSE , ONU ORTAK ETMİŞ OLUR ,
ORTAK EDEN OLUR , YÂNİ MÜŞRİK OLUR. Ortak ettiği kim ise onu yüce Allâhın
haklarından birine ortak ederek , varlıkta hak sâhibi , yâni TANRI EDİNMİŞ
OLUR. ÂYETTE “KENDİ
HEVESİNİ TANRI EDİNENİ GÖRDÜNMÜ” DENMESİ İLE DE BU DURUM KÂFİRLİK ,
YÂNİ NANKÖRLÜK VE ŞİRK , YÂNİ ORTAK ETME OLUR.
Öyleyse , îmânın tek yolu , tek
hak sâhibi olanın yüce Alllah olduğunu kabul etmektir. Tek hak sâhibi O
olduğuna göre , ONUN NE DEDİĞİNİ ÖĞRENEREK
, NEYE NASIL İNANMAK GEREKTİĞİNE VE
NEYİ NASIL SÖYLEMEK GEREKTİĞİNE VE NEYİ NASIL YAPMAK GEREKTİĞİNE ONUN
BİLDİRDİĞİ İLE , İSLÂM İLE KARAR VERMEK ZORUNDASIN.
Âyette , (Kuran – 5 Mâide
sûresi - âyet 44) “… ve Kim Allâhın indirdiği
ile karar vermezse (hükmetmezse) işte (onlar) onlar kâfirlerdir”.
denir.
Yüce Allâhın indirdiği ise
İSLÂMDIR. Onu doğru öğrenmedikçe , Ona göre karar veremez ve Müslüman
olamazsın. Âyette denildiği gibi (Kuran – 2 Bakara sûresi – âyet 286) “Allah hiçbir kimseye gücünün yettiğinden başkasını
teklif etmez”. Öyleyse öğrenmeyi başaramadığından sorumlu olmazsın ,
fakat öğrenmeyi başaracağın kadarından , becerebildiğin kadarından sorumlusun.
Bu gerçeğin gerektirdiği görevin , gereğince öğrenmektir. Doğru bildiğin ,
Güvendiğin herkes yanlış olsa da , doğrulukta tek kalsan da , sen yaratanına
karşı sorumlusun ve doğru olmak zorundasın.
Onlar yüce Allâhın izin
vermesi olmadan ne cennete koyabilirler ne de cehennemden kurtarabilirler. YÜCE
ALLAH SENİNLE OLURSA , ONU KAZANIRSAN HER ŞEYİ KAZANIRSIN , ONU KAYBEDERSEN HER
ŞEYİ KAYBEDERSİN. DÜNYÂ HAYÂTININ GEÇİCİ FAYDASINI UMARAK KULA KUL OLMA , DÜNYÂYA KUL
OLMA Kİ O FÂNİDİR , GEÇİP GİDECEK VE YÜCE ALLÂHIN HESÂBI İLE BAŞBAŞA
KALACAKSIN.
Bu açıklamalar temel doğrulardır , insanlar bu temel doğrulardan çok
sapmışlar. Yahudi ve Hıristiyanlık böyle sapmalarla oluştu. Yüce Allâhın , tüm
peygamberlere bildirdiği dînin adı İslâmdır. Târihî süreç içinde , çeşitli
sebeplerle , gerçeğin yolundan sapanların en yakın örneklerinden ikisi
Yahûdilik ve Hıristiyanlıktır. Gereğince Salât ve selâm onlara , tüm
peygamberler İslâm dînini getirdiği gibi , Mûsâ ve Îsâ peygamberler de İslâm
dînini getirdiler. Zamanla çeşitli sebeplerle bozularak Yâhûdilik ve
Hıristiyanlık oluşturuldu. Yahûdilik ve Hıristiyanlık Mûsâ ve Îsânın dînleri
değil , İslâmı bozan kâfirlerin dînidir. Mûsâ ve Îsâ , yüce Allâhın
peygamberleri olan , İslâm dînini getiren ve uyan Müslümanlardır.
Selâm O’na , yüce Allâh’ın
rasûlu MÛSÂ , kendi zamânında , YÜCE Allâhın indirdiği ile , İslâmla
hükmetmeyen kâfir yönetim düzenine yâni tâğûta karşı mücâdele
etti ve yüce Allâhın yardımıyla îmân eden toplumu onlardan kurtararak , yüce
Allâhın emriyle yönetilen bir toplum yâni İSLÂM DEVLETİ KURDU.
Selâm O’na , yüce Allâh’ın
rasûlü Îsâ ise , öldürülmeye kasdedildiği zamâna kadar İslâm devletini kuramadı fakat Onun gayba
karışmasından sonra yakın arkadaşları olan HAVÂRİLER , KUZEY AFRİKADA İSLÂM
DEVLETİ KURDULAR VE HIRİSTİYANLIĞI KURAN , YÜCE ALLÂHIN İNDİRDİĞİ İLE
HÜKMETMEYEN , KÂFİR DEVLETLE YÂNİ TÂĞÛT ROMA DEVLETİYLE SAVAŞTILAR. Onların
zamânında onlara inanan ve uyanlar da müslümandırlar. Îsânın havârileri de
müslümandırlar.
Salât ve selâm O’na , yüce Allâhın
rasûlü Muhammed ve Ona inanan ve uyanlar da gerçek Müslümanlardır. Yüce Allâhın
rasûlü Muhammed de İslâmı getirdi fakat
emevîler onu bozarak , Yahûdilik ve
Hıristiyanlığın oluşması gibi , çağımıza kadar gelen , şii , Sünni mezheplerini
ve tarikatları kurdular ve bu yeni dinin adını ise değiştirmediler. Adı İslâm
olan yeni bir kâfirlik oluşturdular.
Bu yeni
kâfirliğin Ülkemizdeki resmî temsilcisi
DİYÂNET TEŞKİLÂTIDIR. İslâmın temel ölçüsü , salat ve selâm ona
yüce Allâhın rasûlü Muhammeddir. İslâmı o öğretti , İslâm ondan öğrenilir.
Ondan öğrenilen İslâma , Onun islâmı yaşama biçimine SÜNNET denir.
Ondan
öğrenilen İslâmın temel kaynağı ondan nakledilenlerdir. Ondan nakledilenlere
Kuran ve Hadis denir. Kuran harfleri dâhi yüce Allâhın indirdiği gibi korunmuş
, her harfi mûcize olan , yüce Allâhın kitâbıdır. Kuran , salat ve selâm ona
yüce Allâhın rasûlü Muhammede verilen büyük bir mûcizedir. Kuranın mûcize oluşu
, Onun yüce Allâhın kitâbı olduğunu ve O kitâbı getiren Muhammedin yüce Allâhın
peygamberi olduğunu isbat eder.
Hadislere
gelince , pek çok uydurma hadis vardır.
Hadislerin doğrusunu uydurmasını ayırmak için Kuran ile karşılaştırılır.
Böylece İSLÂM yâni yüce Allâhın rasûlünün İslâmı yaşayışı olan SÜNNET , Kuran
ve Kurana uygun hadisden öğrenilir.
İslâmı
bozmak için kurulan mezhep , tarikat ve cemâatlerin çoğu İslâm inançlarını
Kuran ve Kurana uygun hadislerden öğrenmeyen kâfir uydurmalarıdır. Çoğunda az
yada çok Kurana aykırılıklar vardır. Pek çok konuda olduğu gibi Peygamberlerin
günâhları konusunda da bu sapık yollar Kurana aykırı inançlara
sâhiptirler.
Kur’ân’da , peygamberlerin günâhları
bulunduğundan bahseden âyetler bulunduğu halde , bu kâfirler , Kuranı inkâr
ederek , Peygamberlerin günâhsız olduğunu iddiâ ederler. Bu kâfir
inançlarının sorumlusu olan , âlim olarak tanınan saptırıcıları , şeytanlarıdır.
Halk ise , ilim
eksikliğinden , âlim zannettikleri bu zâlimlere yâni Hakkı karartanlara aldanmıştırlar.
Her
müslümana , İslâmı , Kuran ve hadis okuyarak öğrenmeye çalışmak farzdır. Kuran
ve Kurana uygun hadislerle , sağlıklı akılla ve şüphesiz bilinen , ihtilafsız bilimsel bilgi ile bilinmedikçe ve
delillendirilmedikçe hiçbir söze inanmamak gerekir. Başka hiçbir etkisi olmasa bile , sâdece âyetleri inkâr etmek olacağı
için Kur’ân’a ve Kur’ân’a uygun hadislere aykırı inanışlar , en büyük kötülüklerdirler
, kâfirliktirler. Kâfirlerin varacağı yer ise cehennemdir.
Bu tür , Kur’ân’a ve Kur’ân’a uygun
hadislere aykırılıkların başkaca en büyük kötülüklerinden birisi de ümmeti
Muhammedi böler , parçalar ve farklı mezhepler tarikatler ve cemâatler
oluşmasına sebep olur , hattâ fertleri tamâmen keyfî , sorumsuz , ihtilaf eden
, milyonlarca parça olmuş bir sürü hâline gelmelerine sebep olur.
Bu
ayrılıklar toplumlar içinde ve toplumlar arasında çatışmalara varan sonuçlara
sebep oluyor. Ayrıca böylece zayıflamış Müslüman toplumlar düşman , kâfir
toplulukların oyuncağı oluyor , saldırılarına karşı zayıf kalıyor , hem
Müslümanların birbirinden kopuk , birbirini öldüren , şuursuz sürüler
olmalarına hem de Müslümanların düşmanın saldırılarıyla öldürülen zayıf
toplumlar olarak kalmalarına sebep oluyor. Bu ayrılıklar , bocalamalar toplumun
maddî mânevî tüm gücünü zayıflatıyor , teknolojik olarak da geri kalmalarına
sebep oluyor. Bu
ayrılıkları teşvik edenler , özellikle , Müslümanların toplumlarını yöneten
kâfir , münâfık yönetim çeteleri ve Müslüman toplumları zayıflatmaya çalışan ,
başka inançtaki toplumların , kâfirlerin devletleridir.
Kuran
ve Kuran gözetimindeki hadis bilgisi ile oluşan , inanç , söz ve amelli
toplumlar olarak , Peygamberin öğrettiği gibi bir İSLÂM DEVLETİ KURMADIKÇA
ÜMMETİN DÜNYÂ HAYÂTININ DÜZELMESİ ZORDUR.
Kendi kurtuluşun ve cenneti kazanman için ve zulümler altında inleyen
Müslümanların zulümlerden kurtulması için bu doğru dine , İSLÂM DEVLETİ İLE YAŞANAN , PEYGAMBERİN
DÎNİNE , YÜCE ALLÂHIN DÎNİNE , İSLÂMA DÖN.
TÜM
ACILARIN SEBEBİ BUNLARI BİLMEMENİZDİR.
UYAN !
ALDATILIYORSUN , TÜM MEZHEPLERİN İTTİFAK ETTİĞİ , KURANA AYKIRI BATILLLARLA
DOLU SAPIK YOLLARI TERK EDİN. MEZHEP YOK , TARİKAT YOK , KURAN VE KURANA UYGUN
HADİSLERLE BİLİNEN , TEK DİN İSLAM VAR. TEVBE EDİN , ŞEYTANIN DİNİ MEZHEPLERDEN
DÖNÜN İSLÂMA
SAPIK MEZHEP DİNLERİNE GÖRE
PEYGAMBERLER GÜNAHSIZDIR , KURAN VE HADİSLER İSE PEYGAMBERLERİN DE GÜNÂHI
OLDUĞUNU BİLDİRİYOR.
Kuranda peygamberlerin
günâhlarından bahseden âyetlerde ,
peygamberler yüce Allahdan mağfiret (günâhlarının örtülmesini)
istiyorlar , yada mağfiret istemeleri onlara emrediliyor. Mağfiretin anlamı = günâhlarının örtülmesini
– günâhlarının cezâsı olarak gereken azâbın , ateşin örtülmesi , böylece o
azabdan , ateşten korunma istemektir.
Kuranda
peygamberlerin günâhları olarak anılanların çeşitleri şunlar = GÜNÂH (ZENB) -
GÜNÂHLAR (ZÜNÛB) – YANLIŞ YARGI KARARI – YASAK AĞACI TATMAK – HATÎETUN (GÜNÂH)
- KATLETME (ÖLDÜRME) – FİTNE ZANNI – FİTNE – YÖNETTİĞİ TOPLUMUN KÖTÜLÜK
İŞLEMESİ SEBEBİYLE YÖNETİCİLİK SORUMLULUĞU.
PEYGAMBERLERİN
GÜNÂHLARI OLDUĞUNA DELİL OLAN ÂYETLER
==1==
(Kuran – 2 Bakara sûresi - âyet 286) == RASÛLÜN AF VE MAĞFİRET
DİLEMESİ ==
Kur’ân’ın 2 numaralı
sûresi olan Bakara sûresinin 285 ve 286 numaralı ayetleri. 285 numaralı âyette
, Salat ve selâm Ona , RASÛL = peygamber
ve mü’minler îmân ettiler denilerek îmân ettikleri şeyler ve duâ edişleri
anılıyor. Bu duâ edişlerinin içinde “BİZDEN
AFFET , BİZİ MAĞFİRET ET , BİZE RAHMET
ET” diyorlar. Öyleyse bu duâyı yapanlara peygamberin de dâhil olmasından
anlaşılan PEYGAMBERİN DE = RASÛLÜN DE AFFEDİLMESİ , MAĞFİRET EDİLMESİ
(ÖRTÜLMESİ) GEREKEN BİR TAKIM AMELLERİ , HÂLLERİ VARDIR.
== 2 ===
(Kuran – 3 Âli İmrân sûresi - âyet 147) == NEBÎLERİN KENDİLERİNİN GÜNÂHLARI
İÇİN MAĞFİRET DİLEMELERİ ==
Kur’ân’ın
3 numaralı sûresi olan Âli İmrân sûresinin 146 ve 147 numaralı âyetleri. 146
numaralı âyette , Selâm Onlara , nice NEBÎ var ki berâberinde rabbânîler
vuruştu denilerek vasıfları anıldıktan sonra onların sözü anılarak “RABBİMİZ BİZİM İÇİN
MAĞFİRET ET (ÖRT) GÜNÂHLARIMIZI (ZUNÛBENÂ)” dediklerinden
anlaşılan NEBÎLERİN DE GÜNÂHI VARDIR.
(MAĞFİRET , GÜNÂHLAR (ZÜNÛB) İÇİN 3 Âli İmrân 147 PEYGAMBERLER
(NEBÎLER))
== 3 ====
(Kuran – 3 Âli İmrân sûresi - âyet 193) ==== ULUL ELBÂB’IN =
ÖZLERİ OLANLARIN VE ONLARDAN OLAN PEYGAMBERİMİZ MUHAMMEDİN MAĞFİRET DİLEMESİ
====
Salât
ve selâm Ona , Yüce Allâhın rasûlü Muhammed geceleyin , seher vaktinde
göğe bakar ve Âli İmrân sûresinin 191
numaralı âyetinden 194 numaralı âyetine kadar okurdu. Bu âyetlerde yüce Allâh’dan
GÜNÂHLARININ MAĞFİRET edilmesini dilemek de var. Öyleyse Bu âyetlere Muhatap
olarak onu her gece okumasından
anlaşılan 190 numaralı âyette anılan bu duâyı okuyan ULUL ELBAB = ÖZLERİ
OLANLAR denilen kimselerdendir ve öyleyse Kuranda ULUL ELBÂB konusu bulunan
âyetlerdeki konular , onun içinde geçerli olabilir. Bu Ayetleri okumasından ise
kesin olarak bilinir ki bu âyetlere muhâtaptır ve GÜNÂHLARINA MAĞFİRET DİLEMESİ
GERENLERDENDİR. (MAĞFİRET , GÜNÂHLAR
(=ZÜNÛB) İÇİN (Kuran – 3 Âli İmrân sûresi - âyet 193) MUHAMMED PEYGAMBER)
== 4 ====
(Kuran – 4 Nisâ sûresi – âyet 106) ==== PEYGAMBERİMİZİN MUHÂKEMEDE
YANLIŞ KARÂR VERMESİ SEBEBİYLE İSTİĞFÂR ETMESİNİN İSTENMESİ =====
Tefsircilerin
ittifak ettiği bir hâdiseye göre , salât ve selâm ona , yüce Allâhın rasûlü
Muhammed , bir yahûdiye iftirâ eden bir Müslüman kimsenin sözüne güvenerek ,
Müslüman kimse lehine karar vermiş olması sebebiyle vahiyle uyarılmış. Bu
konudan bahseden âyette , O Müslüman kimse kasdedilerek , onun hâin olduğu ,
dolayısıyla , konu edilen yahûdînin , iddiâ edildiği gibi , hakkındaki iftirâda
ileri sürülen , hırsızlık suçunu işlemediği bildirilmiş. Bu uyarı hakkında
gelen âyetlerde PEYGAMBERİMİZİN İSTİĞFÂR ETMESİ istenmiş. Bu konudaki âyetler
Nisâ sûresinin 104 – 105 ve 106 numaralı âyetleri. (MAĞFİRET , YARGIDA , HÜKÜM
VERMEDE YANLIŞ SEBEBİYLE (ANLAŞILAN O Kİ , HÂKİM YANLIŞ KARAR VERİNCE SEVAP
DEĞİL GÜNÂH KAZANIR-YARGIDA MÜSLÜMANA VE KÂFİRE EŞİT DAVRANILIR) (MUHÂKEMEDE YANLIŞ KARAR VERMEK (Kuran – 4
Nisâ sûresi – âyet 106) MUHAMMED PEYGAMBER)
== 5 ==
(Kuran – 7
A’râf sûresi – âyet 23) == BABAMIZ ÂDEM VE ANNEMİZ HAVVÂNIN YASAK AĞACI
TATMALARI VE İSTİĞFÂRLARI ==
Kur’ân’ın 7 numaralı sûresi
olan , A’râf sûresinin , 11 numaralı âyetinden itibâren , salat ve selâm onlara
, babamız ve annemiz Âdem ve Havvâdan bahsedilerek , 19 numaralı âyette Cennete
yerleştirildikleri ve Cennetteki bir ağaca yaklaşmanın kendilerine yasaklandığı
bildiriliyor. 22 numaralı âyette ise , yasak ağacı tattıkları bildiriliyor.
Başka bir âyette Âdemin rabbine , yüce Allâh’a isyan ettiği de bildirilmiştir. (Kuran – 7 A’râf sûresi – âyet 23) numaralı
âyette ise Babamız ve annemizin İstiğfâr edişi bildiriliyor. (MAĞFİRET , YASAK AĞACI TATMAK SEBEBİYLE
(Kuran – 7 A’râf sûresi – âyet 23) ÂDEM BABAMIZ)
== 6 ====
(Kuran – 7 A’râf sûresi – âyet 151 - 155)
==== MÛSÂ VE HÂRÛN PEYGAMBERLER VE İSTİĞFÂR ====
Kur’ân’ın , 7
numaralı sûresi olan , A’râf sûresinin , 151 numaralı âyetinde , selâm ona , yüce
Allâh’ın Rasûlü Mûsâ , kendisi ve kardeşi Hârûn peygamber için İstiğfâr
ediyor. (MAĞFİRET , YÖNETTİĞİ TOPLUMUN
İŞLEDİĞİ KÖTÜLÜK SEBEBİYLE (Kuran – 7
A’râf sûresi – âyet 151 - 155) – MÛSÂ VE HÂRUN)
== 7 ====
(Kuran – 14 İbrâhîm sûresi – âyet 41) ====
İBRÂHÎM PEYGAMBERİN İSTİĞFÂRI =====
Kur’ân’ın , 14
numaralı sûresi olan , İbrâhîm sûresinin , 41 numaralı âyetinde , selâm ona
İbrâhîm peygamberin istiğfâfı var.
== 8 ====
(Kuran – 23 Mü’minûn sûresi – âyet 118) ==
YÜCE ALLÂHIN RASÛLÜ MUHAMMEDİN İĞTİĞFÂRI ==
Kur’ân’ın , 23
numaralı sûresi olan , Mü’minûn sûresinin , 118 numaralı âyetinde , yüce Allah
, salât ve selâm ona , peygamberimiz Muhammede , İstiğfâr etmesini
emrediyor.
== 9 ==
(Kuran – 26 Şuarâ sûresi – âyet 82) ==
İBRÂHÎM PEYGAMBERİN HATÂSI İÇİN MAĞFİRET UMUŞU ==
Kur’ân’ın , 26
numaralı sûresi olan , Şuarâ sûresinin ,
82 numaralı âyetinde , selâm ona İbrâhîm peygamberin , yüce Allâhın , hesap günü , onun hatâsını mağfiret edeceğini umduğunu söyleyişi
var. (ĞAFERA , HATÂ (=HATÎETUN) İÇİN 26
Şuarâ 82 = İBRÂHÎM PEYGAMBER)
== 10 ==
(Kuran – 28 Kasas sûresi – âyet 16) == MÛSÂ
PEYGAMBERİN İŞLEDİĞİ CİNÂYET SEBEBİYLE MAĞFİRET DİLEMESİ VE MAĞFİRET EDİLMESİ
==
Kur’ân’ın , 28
numaralı sûresi olan , Kasas sûresinin , 15 numaralı âyetinde , selâm Ona yüce
Allâh’ın rasûlü Mûsâ’nın , bir insanı öldürdüğü bildiriliyor. 16 numaralı
âyette ise , Mûsâ peygamber , yüce Allah’dan mağfiret istiyor , bunun üzerine ,
yüce Allâh’ın onu mağfiret ettiği ve yüce Allâh’ın , çok mağfiret eden (Ğafûr)
olduğu bildiriliyor. (MAĞFİRET ,
KATLETME İÇİN 28 Kasas sûresi 16 = MÛSÂ PEYGAMBER)
== 11 ==
(Kuran – 38
Sâd sûresi – âyet 24 - 25) == DÂVÛD PEYGAMBERİN FİTNE ZANNIYLA İSTİĞFÂR ETMESİ
VE MAĞFİRET EDİLMESİ ==
Kur’ân’ın , 38
numaralı sûresi olan , Sâd sûresinin , 24 numaralı âyetinde , selâm Ona , Dâvûd
peygamberin , dâvacılar arasında karar vermesinin istenmesinin , kendisi için ,
yüce Allah’dan olan bir fitne , tehlikeli bir imtihân olduğunu zannetmesi
üzerine , İstiğfâr etmesi bildiriliyor.
25 numaralı âyette ise onun mağfiret edildiği bildiriliyor. (MAĞFİRET ,
FİTNE YÂNİ TEHLİKELİ BİR İMTİHÂNDA OLDUĞUNU ZANNETMEK SEBEBİYLE 38 Sâd 24 - 25
DÂVÛD PEYGAMBER)
== 12 ===
(Kuran – 38 Sâd sûresi – âyet 35) == SÜLEYMAN
PEYGAMBERİN FİTNELENMESİ VE MAĞFİRET DİLEMESİ ==
Kur’ân’ın , 38 numaralı sûresi olan ,
Sâd sûresinin , 34 numaralı âyetinde , selâm ona , Süleyman peygamberin , zor
bir imtihâna sokulduğu , fitnelendiğinden bahsediliyor. 35 numaralı âyette ise
, selâm ona , Süleyman peygamberin mağfiret dilemesi var. (MAĞFİRET DİLEĞİ ,
FİTNE SEBEBİYLE 38 Sâd 35 SÜLEYMÂN PEYGAMBER)
== 13 ==
(Kuran – 40 Mü’min sûresi – âyet 55) ==
MUHAMMED PEYGAMBERİN GÜNÂHI VE MAĞFİRET İSTEMESİ ==
Kur’ân’ın , 40
numaralı sûresi olan , Mü’min sûresinin , 55 numaralı âyetinde , yüce Allah ,
salât ve selâm Ona , peygamberimiz Muhammede şöyle diyor =
(Kuran – 40 Mü’min sûresi – âyet 55) “Böyle
iken sabret , elbette Allâh’ın va’di gerçektir ve (ZENB’İN) GÜNÂHIN İÇİN
İSTİĞFÂR ET (ÖRTÜLMESİ İÇİN UĞRAŞ) ve (tesbîh et) yüzdür türeteninin (yetiştireninin
- rabbinin) Övgüsü (Hamdi) ile , günün geç vakti ile ve erken vakti ile
(bulunuyorken)”.
Bu âyette , Peygamberimiz
Muhammedin , günâhı olduğu açıkça bildirilmiş ve günâhı sebebiyle istiğfâr
etmesi emredilmiş. PEYGAMBERLER MÂSUMDUR YÂNİ İSMET SIFÂTINA SÂHİPTİR YÂNİ
PEYGAMBERLER GÜNÂHSIZDIR , GÜNÂHTAN KORUNMUŞTUR DİYENLER YÜCE ALLÂHIN
BİLDİRDİĞİNİ , KURANI , ÂYETLERİ İNKÂR ETMİŞ OLURLAR. PEYGAMBERLERİN İSMET
SIFÂTI , GÜNÂHLARDAN KORUNMUŞLUK SIFÂTI VARDIR İNANCI , MÜSLÜMAN İNANCI
DEĞİLDİR. (MAĞFİRET İSTE EMRİ , (ZENB) GÜNÂH SEBEBİYLE 40 Mü’min 55
MUHAMMED PEYGAMBER)
==14==
(Kuran – 47 Muhammed sûresi – âyet 19 ==
MUHAMMED PEYGAMBERİN GÜNÂHI VE MAĞFİRET İSTEMESİ ===
Kur’ân’ın , 47
numaralı sûresi olan , Muhammed sûresinin , 19 numaralı âyetinde , salat ve
selâm Ona , yüce Allâhın rasûlü Muhammede , istiğfâr etmesi emrediliyor. Şöyle deniyor =
(Kuran – 47 Muhammed sûresi – âyet 19) “Böyle
iken bil , elbette o , Allahdan başka tanrı yok ve İSTİĞFÂR ET (ÖRTÜLMESİ İÇİN
UĞRAŞ) KENDİ GÜNÂHIN İÇİN ve (erkek)
Müslümanlar ve (bayan) Müslümanlar için ve Allah bilir kendisine döndürüldüğünüz
şeyi ve kendisinde biriktiğiniz şeyi”.
Böylece ,
bilinir ki , Peygamberimizin günâhı vardır , günâhsız değildir. Öyleyse
PEYGAMBERLER GÜNÂHSIZDIR İDDİÂSI , YANLIŞTIR , KURANA AYKIRIDIR , KÂFİR
İNANCIDIR. (MAĞFİRET İSTE EMRİ (ZENB=) GÜNÂH
SEBEBİYLEDİR – (Kuran – 47 Muhammed sûresi – âyet 19) – MUHAMMED PEYGAMBER)
== 15 ==
(Kuran – 48 Fetih sûresi – âyet 2) ==
MUHAMMED PEYGAMBERİN GÜNÂHI VE MAĞFİRET EDİLMESİ İÇİN FETİH VERİLMESİ ==
Kur’ân’ın , 48
numaralı sûresi olan , Fetih sûresinin , 1 ve 2 numaralı âyetinde şöyle deniyor
=
(Kuran – 48 Fetih sûresi – âyet 1) “Biz
sana bir fetih (bir açma) açtık”.
(Kuran – 48 Fetih sûresi – âyet 2) “Allah , senin için mağfiret etsin diye , NE (VARSA)
BERİ GELMİŞ OLAN (ÖNCEDEN İŞLEDİĞİN) SENİN GÜNÂHINDAN VE NE (VARSA) SONRAYA
KALMIŞ OLAN (SONRADAN İŞLEYECEĞİN) ve tamamlasın , (onun) , senin hakkındaki
ni’metini ve (hidâyet etsin) iletsin seni , ana yolun (sırâtı mustekîm’in)
dinelmeyi isteyenine”.
Böylece bilinir
ki , salât ve selâm ona , Peygamberimiz Muhammedin , âyette bahsedilen ,
Mekkenin fethedilmesinden önce işlediği günâh vardır ve Mekkenin
fethedilmesinden sonra da günâhı vardır. Böylece biliriz ki , Onun en az iki
günâhı vardır. Bu âyet de delildir ki
PEYGAMBERLER MÂSUMDUR İNANCI , PEYGAMBERLERİN GÜNÂHI YOKTUR İNANCI İSLÂM İNANCI
DEĞİLDİR , KURANI İNKÂR ETMEKTİR , KÂFİR İNANCIDIR. (MAĞFİRET ,
(ZENB=) GÜNÂH SEBEBİYLEDİR – (Kuran – 48 Fetih sûresi – âyet 1-2) – MUHAMMED PEYGAMBER)
== 16 ==
(Kuran – 60 Mumtehıne sûresi – âyet 4-5) ==
İBRÂHÎM PEYGAMBER VE BERÂBERİNDEKİ MÜSLÜMANLARIN MAĞFİRET İSTEMESİ ====
Kur’ân’ın , 60
numaralı sûresi olan , Mumtehıne sûresinin , 4 numaralı âyetinde , selâm ona ,
İbrâhîm peygamber ve onunla birlikte bulunan Müslümanlardan bahsediliyor. 5
numaralı âyette ise onların mağfiret istemesi bildirilmiş. (MAĞFİRET İSTEYİŞ (Kuran – 60 Mumtehıne
sûresi – âyet 4 - 5) İBRÂHÎM PEYGAMBER VE BERÂBERİNDEKİLER)
== 17 ====
(Kuran – 71 Nûh sûresi – âyet 28) ==== NÛH
PEYGAMBERİN MAĞFİRET İSTEMESİ =====
Kur’ân’ın , 71
numaralı sûresi olan , Nûh sûresinin , 28 numaralı âyetinde , selâm ona , Nûh
peygamberin , kendisi ve ana babası , evine mü’min olarak girenler ve tüm
mü’min erkekler ve mü’min kadınlar için mağfiret isteyişi , duâsı var.
(MAĞFİRET İSTEYİŞ (Kuran – 71 Nûh sûresi – âyet 28) NÛH PEYGAMBER)
== 18 =====
(Kuran – 73 Müzzemmil sûresi – âyet 20) ====
MUHAMMED PEYGAMBER VE BERÂBERİNDE BULUNANLARA MAĞFİRET İSTEYİN EMRİ ======
Kur’ân’ın , 73
numaralı sûresi olan , Müzzemmil sûresinin , 20 numaralı âyetinde , Salat ve
selâm Ona , Peygamberimiz Muhammed ve berâberindekilerin
gece namazından bahsedilir , âyetin sonunda ise yüce Allah’dan mağfiret
istemeleri emredilir ve yüce Allâhın çok mağfiret edici yâni ĞAFÛR olduğu
bildirilir. Bu dâhi , peygamberimiz Muhammedin , bu kişilerin önceliklisi
olması ve emre öncelikle muhâtap olması sebebiyle , delildir ki , Onun dâhi ,
mağfiret gerektiren durumu vardır. (MAĞFİRET İSTEME EMRİ (Kuran – 73 Müzzemmil sûresi – âyet 20)
MUHAMMED PEYGAMBER)
== 19 ====
(Kuran – 110 Asr sûresi – âyet 3) ====
MUHAMMED PEYGAMBERE MAĞFİRET DİLE EMRİ ====
Kur’ân’ın , 110
numaralı sûresi olan , Asr sûresinin , 3 numaralı âyetinde , salat ve selâm Ona
, Peygamberimiz Muhammede , İstiğfâr etmesi emrediliyor. (MAĞFİRET İSTEME EMRİ (Kuran – 110 Asr sûresi
– âyet 3) MUHAMMED PEYGAMBER)
================== SONUÇ ====================
PEYGAMBERLER
MÂSUMDUR YA DA DİĞER DEYİŞLE PEYGAMBERLERİN İSMET SIFATI VARDIR İDDİÂSI
YÂNİ PEYGAMBERLER GÜNÂHTAN
KORUNMUŞTURLAR , PEYGAMBERLER GÜNÂH İŞLEMEZLER İDDİÂSI YANLIŞTIR , İSLÂMA
AYKIRIDIR , KURANA AYKIRIDIR , KÂFİRLİKTİR. PEYGAMBERLERİN MÂSUM OLDUĞU ,
GÜNÂHTAN KORUNMUŞ OLDUĞU İNANCI MÜSLÜMAN İNANCI DEĞİLDİR. PEYGAMBERLER MÂSUMDUR DİYEN KÂFİRDİR.
KUR’ÂNDA , PEYGAMBERLER İÇİN , MAĞFİRET NE
İÇİN YAPILIR KISA LİSTE
GÜNÂH (ZENB) - GÜNÂHLAR (ZÜNÛB) – YALIŞ YARGI
KARARI – YASAK AĞACI TATMAK – HATÎETUN (GÜNÂH) - KATLETME (ÖLDÜRMEK – ÖLDÜRMEK
MÜMKÜN OLAN VURUŞLA VURMAK) – FİTNE ZANNI – FİTNE
(MAĞFİRET , GÜNÂHLAR (ZÜNÛB) İÇİN (Kuran – 3 Âli İmrân
sûresi - âyet 147) =PEYGAMBERLER(=NEBÎLER))
(MAĞFİRET , GÜNÂHLAR (=ZÜNÛB) İÇİN (Kuran – 3 Âli İmrân
sûresi - âyet 193) MUHAMMED PEYGAMBER)
(MAĞFİRET , YARGIDA , HÜKÜM VERMEDE YANLIŞ SEBEBİYLE
(ANLAŞILAN O Kİ , HÂKİM YANLIŞ KARAR VERİNCE SEVAP DEĞİL GÜNÂH KAZANIR) (Kuran – 4 Nisâ sûresi – âyet 106) MUHAMMED
PEYGAMBER)
(MAĞFİRET , YASAK AĞACI TATMAK SEBEBİYLE (Kuran – 7 A’râf
sûresi – âyet 23) ÂDEM BABAMIZ VE HAVVÂ ANNEMİZ)
(MAĞFİRET , YÖNETTİĞİ TOPLUMUN İŞLEDİĞİ KÖTÜLÜK SEBEBİYLE (Kuran – 7 A’râf sûresi – âyet 151 - 155) – MÛSÂ
VE HÂRUN)
(MAĞFİRET , HATÂ = GÜNÂH (=HATÎETUN)
İÇİN (Kuran – 26 Şuarâ sûresi – âyet 82) = İBRÂHÎM PEYGAMBER)
(MAĞFİRET , KATLETME (ÖLDÜRMEK – ÖLDÜRMEK
MÜMKÜN OLAN VURUŞLA VURMAK) İÇİN (Kuran – 28 Kasas sûresi – âyet 16) = MÛSÂ PEYGAMBER)
(MAĞFİRET , FİTNE YÂNİ TEHLİKELİ BİR İMTİHÂNDA OLDUĞUNU ZANNETMEK
SEBEBİYLE (Kuran – 38 Sâd sûresi – âyet 24 - 25) DÂVÛD PEYGAMBER)
(MAĞFİRET DİLEĞİ , FİTNE SEBEBİYLE (Kuran – 38 Sâd sûresi – âyet 35) SÜLEYMÂN
PEYGAMBER)
(MAĞFİRET
İSTE EMRİ , (ZENB) GÜNÂH SEBEBİYLE (Kuran – 40 Mü’min
sûresi – âyet 55) MUHAMMED PEYGAMBER)
(MAĞFİRET İSTE EMRİ (ZENB=) GÜNÂH SEBEBİYLE
– (Kuran – 47 Muhammed sûresi – âyet 19) – MUHAMMED PEYGAMBER)
(MAĞFİRET , (ZENB=) GÜNÂH SEBEBİYLE – (Kuran –
48 Fetih sûresi – âyet 1-2) – MUHAMMED
PEYGAMBER)
Âyet = “…ve (Gerçeğe)
İletme’ye uyan Sağ Olsun” (Kuran – 20 Tâhâ sûresi , Âyet 47)
Âyet = “Övgü , Evrenlerin türeteni (yetiştireni-rabbi)
Allah içindir” (Kuran – 1 Fatiha sûresi , Âyet 1)
Yazar
= Ali kenan Aydın
İlk yazım
tarihi = 11 Kasım 2015
PEYGAMBERLERİN
GÜNÂHLARI HAKKINDAKİ ÂYETLER
(MAĞFİRET , GÜNÂHLAR
(ZÜNÛB) İÇİN (Kuran – 3 Âli İmrân sûresi -
âyet 147) =PEYGAMBERLER (=NEBÎLER))
(MAĞFİRET , GÜNÂHLAR
(=ZÜNÛB) İÇİN (Kuran – 3 Âli
İmrân sûresi - âyet 193) MUHAMMED PEYGAMBER)
(MAĞFİRET , YARGIDA , HÜKÜM VERMEDE YANLIŞ SEBEBİYLE (ANLAŞILAN O Kİ , HÂKİM YANLIŞ KARAR VERİNCE
SEVAP DEĞİL GÜNÂH KAZANIR) (Kuran – 4
Nisâ sûresi – âyet 106) MUHAMMED PEYGAMBER)
(MAĞFİRET , YASAK
AĞACI TATMAK SEBEBİYLE (Kuran – 7
A’râf sûresi – âyet 23) ÂDEM BABAMIZ)
(MAĞFİRET , YÖNETTİĞİ
TOPLUMUN İŞLEDİĞİ KÖTÜLÜK SEBEBİYLE (Kuran – 7 A’râf sûresi – âyet 151 - 155) – MÛSÂ VE HÂRUN)
(MAĞFİRET , HATÂ = GÜNÂH (=HATÎETUN) İÇİN (Kuran – 26 Şuarâ sûresi – âyet 82) = İBRÂHÎM
PEYGAMBER)
(MAĞFİRET , KATLETME İÇİN (Kuran
– 28 Kasas sûresi – âyet 16) = MÛSÂ PEYGAMBER)
(MAĞFİRET , FİTNE
YÂNİ TEHLİKELİ BİR İMTİHÂNDA OLDUĞUNU ZANNETMEK SEBEBİYLE (Kuran – 38 Sâd sûresi – âyet 24 - 25) DÂVÛD PEYGAMBER)
(MAĞFİRET DİLEĞİ , FİTNE
SEBEBİYLE (Kuran – 38 Sâd sûresi – âyet
35) SÜLEYMÂN PEYGAMBER)
(MAĞFİRET İSTE EMRİ , (ZENB) GÜNÂH
SEBEBİYLE (Kuran – 40 Mü’min sûresi – âyet 55) MUHAMMED
PEYGAMBER)
(MAĞFİRET İSTE EMRİ (ZENB=) GÜNÂH
SEBEBİYLEDİR – (Kuran – 47 Muhammed sûresi – âyet 19) – MUHAMMED PEYGAMBER)
(MAĞFİRET , (ZENB=)
GÜNÂH SEBEBİYLEDİR – (Kuran – 48
Fetih sûresi – âyet 1-2) – MUHAMMED PEYGAMBER)
PEYGAMBERİMİZ
MUHAMMEDİN GÜNÂHLARINDAN BAHSEDEN ÂYETLER
(Kuran – 40 Mü’min sûresi – âyet 55) “Böyle
iken sabret , elbette Allâh’ın va’di gerçektir ve (ZENB’İN) GÜNÂHIN İÇİN
İSTİĞFÂR ET (ÖRTÜLMESİ İÇİN UĞRAŞ) ve (tesbîh
et) yüzdür türeteninin (yetiştireninin - rabbinin) Övgüsü (Hamdi) ile günün geç
vakti ile ve erken vakti ile (bulunuyorken)”.
(Kuran – 47 Muhammed sûresi – âyet 19) “Böyle
iken bil , elbette o , Allah’dan başka tanrı yok ve İSTİĞFÂR ET (ÖRTÜLMESİ İÇİN
UĞRAŞ) KENDİ GÜNÂHIN İÇİN ve (erkek)
Müslümanlar ve (bayan) Müslümanlar için ve Allah bilir , kendisine
döndürüldüğünüz şeyi ve kendisinde biriktiğiniz şeyi”.
(Kuran – 48 Fetih sûresi – âyet 1) “Biz
sana bir fetih (bir açma) açtık”.
(Kuran – 48 Fetih sûresi – âyet 2) “Allah , senin için mağfiret etsin diye , NE (VARSA)
BERİ GELMİŞ OLAN (ÖNCEDEN İŞLEDİĞİN) SENİN GÜNÂHINDAN VE NE (VARSA) SONRAYA
KALMIŞ OLAN (SONRADAN İŞLEYECEĞİN) ve tamamlasın , (onun) , senin hakkındaki
ni’metini ve (hidâyet etsin) iletsin seni , ana yolun (sırâtı mustekîm’in)
dinelmeyi isteyenine”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder